Türkiye destekli Suriyeli savaşçılar Nijer’de ne yapıyor?
10 mins read

Türkiye destekli Suriyeli savaşçılar Nijer’de ne yapıyor?

Muhammed Kafadar

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan öncülüğünde kalabalık bir heyet 17 Temmuz’da Afrika ülkesi Nijer’de temaslarda bulundu. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, MİT Başkanı İbrahim Kalın ve Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün Fidan’a eşlik eden isimlerdi. Njier’deki darbenin birinci yıldönümünden hemen öncesine denk gelen ziyarette Türk heyet, başkent Niamey’de Cumhurbaşkanı Mohamed Bazoum’u koltuğundan eden General Abdourahamane Tiani ile bir görüşme gerçekleştirdi.

Türk Dışişleri 26 Temmuz 2023 tarihli darbenin ardından yaşananları “derin endişeyle takip ediyoruz” açıklamasını yapmıştı.

Ziyaret, Suriyeli paralı askerlerin Türkiye üzerinden Nijer’e taşındığı iddialarının tartışıldığı bir dönemde gerçekleşti. Fransız haber ajansı AFP’nin Mayıs ayında servis ettiği habere göre “daha çok para kazanmak isteyen” Suriyeliler Ağustos 2023’te, yani darbenin hemen ardından Nijer’e getirilmeye başlandı. Haberde bu kişilerin aylık 1500 dolar ücret aldığı, yaralananlara 30 bin dolar, ölenlerin ailelerine ise 60 bin dolar tazminat taahhüt edildiği anlatılıyor.

Suriyeli savaşçıların faaliyetlerine dair raporların çoğu Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) kaynaklı. Suriye’de yaygın bir iletişim ağına sahip İngiltere merkezli örgüt, şu ana kadar bin 100 Suriyelinin Nijer’e taşındığını teyit ettiklerini söylüyor. SOHR’a göre Nijer’e eski adı Özgür Suriye Ordusu olan Suriye Milli Ordusu (SMO) içindeki Sultan Murat Tümeni’nden savaşçılar gitti. Bu birliğin komutanı Fehim Ertuğrul İsa, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi makamında ziyaret ettiği sırada çekilmiş bir fotoğrafı 31 Aralık 2023 günü sosyal medya platformu X’te “Allah sizi başımızdan eksik etmesin” notuyla paylaşmıştı.

Nijer’e İstanbul aktarmalı uçuş

Gerçekte tam olarak kaç Suriyeli savaşçının Nijer’de olduğunu bilmek güç. Avrupa Dış İlişkiler Konseyi (ECFR) Afrika programı araştırmacısı Will Brown, DW Türkçe’ye verdiği demeçte “Sayıları bazı medya organlarında yer aldığı kadar yüksek değil ama Suriyeli savaşçılar Türkiye’nin emriyle Nijer’de” dedi.

DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Washington merkezli Afrika Stratejik Çalışmalar Merkezi yöneticilerinden Dr. Joseph Siegle de savaşçıların SADAT adına ülkede bulunduklarına dikkat çekti, özellikle madenler gibi ekonomik açıdan kritik önemdeki alanları korumakla görevli olduklarını anlattı. AFP’ye konuşan savaşçılar da SADAT’ın ismini vermiş, kendileri ile altışar aylık sözleşmeler yapıldığını söylemişti. İddiaya göre önce Gaziantep’ten İstanbul’a taşınan savaşçılar oradan Burkina Faso’ya getirildi, Nijer’deki görev yerlerine ise kara yoluyla ulaştırıldı.

Dışişleri Bakanlığına göre Nijer’de yaklaşık 500 Türk vatandaşı yaşıyor. Büyükelçiliklerin karşılıklı olarak 2012’de açıldığı iki ülkenin ticaret hacmi, 2019’daki 72 milyon dolar seviyesinden 2022’de 203 milyon dolara yükseldi. Dış Ekonomik İlişkiler Kuruluna (DEİK) göre Türkiye’nin Nijer’e ihracatında un ve pastacılık ürünleri, ithalatında ise altın ve mücevher öne çıkıyor.

Suriyeli ve Rus paralı askerler rakip mi?

Yevgeniy Prigojin’in Moskova yönetimine karşı başarısız isyan girişimi ve ölümünün ardından “Afrika Kolordusu” adını alan Wagner halen Afrika’da varlığını sürdürüyor. Nijer’deki Rus ve Suriyeli paralı askerlerin önceliklerinin ise farklı olduğu belirtiliyor. Dr. Siegle, “Wagner’in önceliği rejimi, SADAT’ınki ise daha çok ekonomik yapıları korumak” diyor. İki grup arasında rekabet olmadığını kaydeden Siegle ancak bunun kolayca değişebileceğinin de altını çiziyor:

“Libya ve Suriye’de Türkiye ve Rusya destekli güçlerin birbirlerine karşı savaştığını biliyoruz.”

Will Brown da Rusya ve Türkiye kontrolündeki savaşçıların Nijer’de birbirlerinin yerini doldurmadığını ancak bir alan kapma mücadelesi olduğunu söyledi. Brown, “Uluslarası arenada olduğundan daha çok yerel düzeyde zorluklar var. Örneğin aynı hükümet içindeki bir grup Türkiye’den paralı asker gelmesinden memnunken bir diğeri bundan rahatsız olabilir” diyerek yaşanabilecek anlaşmazlıklarda yerel dinamiklerin önemine dikkat çekti.

Öte yandan SADAT Suriyeli savaşçılarla sözleşme yaptığı iddialarını kesin bir dille yalanlıyor. Şirket AFP’nin haberi üzerine “SADAT Savunma’nın Nijer’e Suriyeli paralı askerler gönderdiği iddiasının kati surette gerçekle alakası bulunmamaktadır. SADAT Savunma bugüne kadar Suriye veya Nijer ile ilgili hiçbir faaliyette bulunmamıştır” açıklamasını yayınladı.

Ancak şirketin adı daha önce ABD ordusu tarafından hazırlanan raporlarda da geçiyor.

ABD Komutanlığı: SADAT Libya’ya asker taşıdı

2020’de Amerikan Kongresine sunulmak üzere hazırlanan bir iç denetim raporunda SADAT’ın Libya’daki Trablus merkezli hükümeti desteklemek için Suriye’den paralı asker taşıdığı kaydediliyor. Raporda bulguları kaynak gösterilen ABD Afrika Komutanlığı (USAFRICOM), SADAT’ın ismini vererek, yabancı savaşçıların Türkiye’ye ait uçaklarla ülkeye taşındığını aktarıyor. “Suriyeli paralı askerler ön cephede savaşarak Trablus merkezli hükümetin alan hakimiyetine katkı sağlıyor” denilen raporda, “USAFRICOM’un tahminlerine göre SADAT Libya’da 5 bin Suriyeli savaşçıya ödeme yapıyor” ifadeleri yer alıyor.

Türkiye, Libya iç savaşında ülkenin doğusundaki Halife Hafter komutasındaki güçlere karşı Trablus merkezli hükümete destek verdi.

Paralı asker kullanımı önceki yıllarda çocuk savaşçı bağlamında da gündeme geldi. Birleşmiş Milletler, Haziran 2020’de, “Aralarında 18 yaşından küçüklerin de olduğu binlerce Suriyeli erkeğin Türkiye üzerinden Libya’ya gönderildiğine” dikkat çeken bir açıklama yapmıştı.

ABD, 2021 ve 2023 yıllarında ise Suriyeli savaşçılar nedeniyle Türkiye’yi “çocuk asker kullanımına karışan ülkeler” listesine ekledi. Eylül 2023 tarihli ABD Dışişleri Bakanlığı raporunda Libya’ya gönderilen SMO savaşçıları arasında 18 yaşından küçüklerin olduğu kaydedildi. Ancak ABD Dışişleri’nin ertesi yıl hazırladığı raporda, Libya’da çocuk savaşçı sorununun önlenmesi için gerekli adımların atıldığı kaydedildi.

Ölenlerin yakınlarına Türk vatandaşlığı sözü

Libya dışında Azerbaycan ve şimdi Kuzey Irak’a da Suriyeli savaşçıların para karşılığında götürüldüğüne dair raporlar mevcut. Kasım 2020’de BM Çalışma Grubu, Türkiye’nin desteğiyle Suriyeli savaşçıların Azerbaycan’a gittiği ve Dağlık Karabağ savaşına katıldıklarına dair “yaygın raporlar” olduğunu aktardı. Çalışma Grubu’nun açıklamasında, para karşılığı bu kişilerin ön saflarda çatışmalara dahil olduğuna değinildi, ölümleri halinde geride kalan akrabalarına Türk vatandaşlığı vaat edildiği de kaydedildi.

Ankara geçmişte yaptığı açıklamalarla paralı askerlerin Azerbaycan’a gönderildiği iddialarını reddetti.

SOHR’un Aralık 2020’de yayınladığı bilgiye göre, Azerbaycan’da 541, Libya’da ise 468 Suriyeli savaşçı öldü. SOHR’a bilgi veren görgü tanıkları Nijer’de de onlarca savaşçının öldüğü ancak çok azının cenazelerinin ülkelerine geri getirildiğini öne sürüyor.

İddiaların merkezindeki SADAT’ın başında eski Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi bulunuyor. Tanrıverdi aynı zamanda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eski başdanışmanı. Şirket, sadece “devletlerin silahlı kuvvetleri ve güvenlik güçlerine” hizmet sunduklarını savunuyor, “Türkiye savunma sanayi ürünlerine pazar ortamı oluşturmayı” ise hedefleri arasında sıralıyor. Türkiye dahil herhangi bir devletten teşvik veya katkı almadığı vurgulanan şirketin internet sitesinde ekonomik durumları için “Kendi yağı ile kavrulan” ifadesi kullanılıyor.

Kuzey Irak’ta da mı paralı asker kullanılacak?

Paralı savaşçılara Nijer’in ardından Kuzey Irak’ta PKK’ya karşı savaşmalarının teklif edildiği de iddia edildi. SOHR’un aktardığına göre Kuzey Irak’a geçmeyi kabul edenlere 2 bin 500 ila 3 bin dolar ödenecek. Bu, Türkiye’nin şimdiye kadar Suriyeli savaşçılara önerdiği en yüksek teklif.

SOHR’a göre Irak misyonu için savaşçılarla görüşenler “Türk yetkililer” oldu, bu operasyona SADAT’ın katılımına dair bir bilgi bulunmuyor.

Yerel kaynaklar Nijer’e savaşçı gönderen Sultan Murat Tümeninin yanı sıra Hamza Özel Kuvvetleri ve Süleyman Şah Tümeni’nden toplam 400 kişinin Irak görevine katılımının planlandığını öne sürüyor. Hamza Özel Kuvvetleri ve Süleyman Şah Tümeni komutanları 17 Temmuz’da MHP’ye yakınlığı ile bilinen suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı’yı yatında ziyaret etmişti.

Suriye’de, Kayseri’de patlak veren yabancı karşıtı ırkçı saldırıları izleyen Türkiye protestoları sonrası Hamza ve Süleyman Şah tümenleri göndere Türk bayrağı çekerek poz vermişti. Suriyeli savaşçıların geleceği Türkiye’nin Beşar Esad yönetimi ile normalleşme arayışında olduğu dönemde hassas bir konu halini aldı. Hem Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hem ana muhalefet partisi CHP’nin Esad’ile diyalog arayışı yıllarca Şam’a karşı silahlı mücadeleleri için desteklenen SMO içinde “gelecek kaygısına” neden oluyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir