1 Şubat 2025

İnegöl’ün Nabzı: Son Dakika Haberleri ve Güncellemeler

İnegöl’ün nabzını tutun! Ekonomi, spor, teknoloji, magazin ve daha fazlasıyla en güncel haberler burada!

Beyaz Saray hedefini açıkladı: Ahtapot kartellere Meksika’da operasyon

ABD Başkanı Donald Trump, görevdeki ilk gününde ülkenin güney sınırında ulusal acil durum ilan eden kararname imzaladı. Kartellerin büyük tehdit oluşturduğuna yönelik sözleri, "Trump, Meksika’yı işgal etmeyi veya bu ülkeye askeri harekat yapmayı mı planlıyor" sorusunu akıllara getirdi.

Uyuşturucu kartelleriyle bilinen Meksika’daki tehdit unsuru oluşturan grupları, ABD’nin sınır ötesi harekat ile durdurmaya yönelik girişimlerini ve tek tek hangi kartellerin aktif olduğunu Ceyhun Bozkurt, worldofturkiye.com’daki “Trump’ın Hedefindeki Karteller ve Suç Dosyaları” başlıklı yazısında ele aldı:

“ABD Başkanı Donald Trump, Meksika’yı işgal etmeyi veya bu ülkeye askeri harekat yapmayı mı planlıyor?

Bu soru uzun süredir alttan alta konuşuluyor.

Birincisi, işgal denilen şey kolay değil. Ancak askeri harekat mümkün. Bu konuda ABD’nin yeni başkanı kararlı gözüküyor. Her fırsatta kartelleri terör örgütü olarak nitelendireceğini açıklayan ABD Başkanı, görevdeki ilk gününde ülkenin güney sınırında ulusal acil durum ilan eden kararnameyi imzaladı.

Amerikan kamuoyu da Meksika ile gerilen ilişkileri yakından takip ediyor ve kartellerin büyük tehdit oluşturduğu, kartellere sert müdahale edilmesi gerektiği konusunda hemfikir.

Meksika’nın yakın tarihi, kartellerin tarihi olarak da adlandırılıyor. Meksika’daki ilk büyük kartel, esas olarak Pablo Escobar’ın Kolombiya’da üretilen kokainini dağıtan Guadalajara Karteli’ydi.

Birincil rolleri Kolombiya kokaininin taşınması olsa da, Guadalajara Karteli Meksika’daki esrar ve eroin üretimini de denetliyordu. Kolombiya’daki uyuşturucu baronlarına yönelik Amerikan baskıları Meksika’yı kaçakçılık için daha ideal bir rota haline getirdiğinde önemleri ve kârlılıkları arttı. Bu kartel 1987’ye kadar varlığını sürdürdü, ancak dağılmasının kesin tarihi hala belirsizliğini koruyor…”

“Amerika’nın Kolombiyalı kartellere karşı harekete geçmesi, Guadalajara Karteli’nin üst düzey liderlerinin yakalanması ve “uyuşturucuyla savaş”ın dayatılması, Guadalajara’nın Sinaloa, Tijuana ve Juarez örgütleri de dahil olmak üzere daha küçük kartellere bölünmesine neden oldu.

ABD’de başta uyuşturucu olmak üzere çok sayıda suçun merkezinde yer alan karteller içinde en büyüğü Guadalajara’nın bölünmesiyle ortaya çıkan Sinaloa Karteli. Uzunca bir süre Joaquín “El Chapo” Guzmán tarafından yönetilen Sinaloa, Meksika’nın en eski ve en güçlü uyuşturucu kaçakçılığı gruplarından biri. Meksika hükümeti ve kamu kurumlarında önemli bir etkiye sahip olduğu ileri sürülen bu kartel Fentanil kaçakçılığına ek olarak, gasp, göçmen kaçakçılığı, petrol ve mineral hırsızlığı, fuhuş ve silah ticaretiyle uğraşmakta. Meksika eyaletlerinin neredeyse yarısında (özellikle kuzeybatıdaki Pasifik kıyısındaki ve ülkenin güney ve kuzey sınırlarına yakın olanlar) kaleleri olan bu kartelin kırk yedi ülkede de suç operasyonları bulunuyor. Meksika yetkilileri, 2017 yılında Guzmán’ı Amerika Birleşik Devletleri’ne iade etti. Guzmán uyuşturucuyla ilgili birden fazla suçtan dolayı ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Biden döneminde, Sinaloa’nın bir düzineden fazla üyesine ve Meksika merkezli birkaç ilişkili şirkete yaptırım uygulandı.
Sinaloa, Amerika Birleşik Devletleri’nin her yerinde ve ABD’nin güney sınırının çoğunda yer almaktadır. Arizona, New Mexico ve Kaliforniya’daki uyuşturucu kaçakçılığı koridorlarının çoğunu kontrol ederler ve özellikle Arizona-Meksika sınırında baskın bir varlık gösterirler…”

“Bir diğer tehlikeli kartel, Jalisco Yeni Nesil Karteli (CJNG). Jalisco, 2010 yılında Sinaloa’dan ayrıldı ve ülkenin üçte ikisinde faaliyet gösteren Meksika’nın en hızlı büyüyen kartelleri arasında yer alıyor. Ayrıca otuzdan fazla ülkede ve elli ABD eyaletinin hepsinde faaliyet gösteriyor. Sinaloa gibi CJNG de kokain, metamfetamin ve diğer birkaç uyuşturucunun yanı sıra ABD’ye fentanil gönderen en büyük üreticilerden ve kaçakçılardan biri. Ayrıca yakıt hırsızlığı, gasp ve göçmen kaçakçılığıyla da uğraşıyor. Grubun başarısı, küresel uyuşturucu tedarik zincirine daha fazla erişim sağlamasına olanak tanıyan birkaç Meksika limanı üzerindeki kontrolüne bağlı.

Jalisco, Kaliforniya’daki birçok kaçakçılık koridorunda yer alıyor. Ayrıca burada büyük Kaliforniya şehirlerindeki suçlu kaçak göçmen çetelerinin ana dağıtımcısı olarak faaliyet yürütmekte…”

ABD’YE TEHDİT KARTELLER

ABD için tehdit olarak görülen diğer karteller şunlar:

Beltrán-Leyva Örgütü (BLO): Grup, Beltrán-Leyva kardeşlerin 2008’de Sinaloa’dan ayrılmasıyla oluştu. O tarihten itibaren, dört kardeş de ya tutuklandı ya da öldürüldü. Ancak kardeşlerin sadık yandaşları Meksika genelinde faaliyet göstermeye devam ediyor. Örgütün ayrılıkçı grupları daha özerk ve güçlü hale geldi ve Jalisco, Juárez ve Los Zetas ile bağlarını sürdürdü.
BLO’nun çok sayıda kartel ile bağlantısı olması nedeniyle faaliyetleri ABD-Meksika sınırının her tarafına yayılmış olup, kokain, eroin, fentanil, metamfetamin ve esrarı Phoenix, Los Angeles ve Chicago’daki dağıtım merkezlerine kaçırmakta.

LOS ZETAS: MEKSİKA’NIN BÜYÜK KESİMİNDE HAKİMİYET

aşlangıçta Körfez Karteli için yarı askeri bir uygulama kolu olan Los Zetas, 2007’de DEA tarafından ülkenin türünün en “teknolojik olarak gelişmiş, sofistike ve şiddet yanlısı” grubu olarak seçildi. Grup, 2010’da Körfez Karteli’nden ayrıldı ve orta, doğu ve güney Meksika’nın büyük kesimlerinde hakimiyet kurdu. Ancak son yıllarda gücünü kaybetti ve rakip kanatlara bölündü.
Zetas, özellikle de Cartel del Noreste, Teksas sınırındaki rotaları kontrol etmeye devam ediyor ve Dallas ve New Orleans’taki merkezlerine metamfetamin, kokain, eroin ve fentanil sokuyor.

GUERROS UNIDOS (GU): TOPRAK MÜCADELESİNDE GÜÇ KAYBETTİ

Güneybatı Meksika’da bulunan Guerreros Unidos (United Warriors), 2009’da Beltrán-Leyva Örgütü’nden ayrıldı ve eroin ticaretine dahil oldu. Grubun, uyuşturucu sevkiyatlarını Amerika Birleşik Devletleri’ne ve Amerika Birleşik Devletleri’nden taşımak için aynı ulaşım ağlarını kullanarak CJNG ile bir ortaklığı olduğu bilinmektedir.
Körfez Karteli: Merkez kuvvet üssü, Jalisco Yeni Nesil Karteli üyeleriyle çalıştığı düşünülen kuzeydoğudaki Tamaulipas eyaletindedir. Ancak Körfez kıyısındaki diğer birkaç eyalette de operasyonları olduğu bildirilmektedir. Geçtiğimiz on yılda, grup çeşitli fraksiyonlara bölündü ve Los Zetas ile toprak mücadelesi verirken gücünü azalttı.
Körfez karteli, esas olarak Teksas’ın güneydoğu sınırındaki, özellikle Rio Grande Vadisi boyunca uzanan bölgelerdeki kaçakçılık koridorlarında yer alıyor.

JUAREZ KARTELİ: NEW MEXICO’YU SARDI

Sinaloa’nın uzun süredir rakibi olan Juárez, kalesini New Mexico ve Texas sınırının karşısında, kuzey-orta Chihuahua eyaletinde kurmuştur. Grup, lideri Vicente Carrillo Fuentes’i tutuklandığı 2014’ten beri önemli ölçüde güç kaybetti. Son yıllarda, birkaç fraksiyona bölündü.
Juarez, Teksas’ın güneybatı sınırındaki ve New Mexico’nun büyük bölümündeki kaçakçılık koridorlarında faaliyet yürütüyor. Amerika Birleşik Devletleri içindeki birincil dağıtım merkezleri arasında El Paso, Denver ve Chicago bulunuyor.
La Familia Michoacána (LFM): 1980’lerde kurulan LFM’nin merkezi batı Meksika’nın Michoacán eyaletindedir. 2009’da dönemin ABD Başkanı Barack Obama, grubun üyelerini “önemli yabancı uyuşturucu kaçakçıları” olarak nitelendirdi ve onlara Yabancı Uyuşturucu Elebaşı Tanımlama Yasası kapsamında mali yaptırımlar uyguladı. Grup son yıllarda zayıflamış ve parçalanmış olsa da bazı uzmanlar grubun yeniden canlandığını söylüyor.

LOS ROJOS: 40 ÖĞRENCİNİN KAYBIYLA İLİŞKİLİ

Beltrán-Leyva Örgütü’nün bir diğer ayrılıkçı grubu olan Los Rojos, esas olarak Meksika’nın orta ve güneybatı kesimlerinde faaliyet gösteriyor ve büyük ölçüde kaçırma ve gaspın yanı sıra kokain ve eroin gibi uyuşturucuların kaçakçılığına güveniyor. Liderlerinden birkaçı 2019 ve 2020 yılları arasında tutuklanmış olsa da grup aktifliğini sürdürüyor ve Guerreros Unidos ile birlikte 2014 yılında Guerrero eyaletindeki bir üniversiteden kırk üç öğrencinin kaybolması ve öldürülmesiyle ilişkilendirildi.

Bu kartellerin suç dosyası oldukça kabarık. Meksika yönetiminin kartellere savaş ilan ettiği 2006’dan bu yana 431.000’den fazla kişi, kartellerin saldırıları ve çatışmalarda hayatını kaybetti.

Karteller, insan kaçakçılığında da ciddi bir güç haline geldi. Kartellerin üzerinden her yıl kaçak olarak yaklaşık 1 milyon insanın ABD’ye kaçak giriş yaptığı dile getiriliyor. Amerikan raporlarına, 2018 yılında 500 milyon dolar olan insan kaçakçılığı gelirinin 2022 yılının ortasında 13 milyar dolara çıktığı yansıdı. Dört yılda erkek, kadın ve çocuk ticaretinden elde edilen gelirin yüzde 2 bin 500 gibi bir oranda artış göstermesi Amerikan kamuoyunda endişe oluşturuyor.

Özetle, Trump’ın Meksika’ya açacağı savaşta, Cumhuriyetçi olsun Demokrat olsun büyük bir çoğunluğun desteğini alacağı öngörülüyor diyebiliriz.

deneme